Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Boşanma Davasında Tanık Dinletilmesi

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2010/15046
K:2011/16097
T:17.10.2011

BOŞANMA DAVASI
TANIKLARIN DİNLENMESİ KONUSUNDA VERİLEN ARA KARARLARIN VE KESİN SÜRENİN AÇIK OLMASI

7201 s. Yasa m. 23,41
6100 s. Yasa m. 240
1086 s. Yasa m. 253

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm 25.06.2010 tarihli ek karar ile esas hükümde reddedilen boşanma davası, kabul edilen kadının nafaka davası ve ziynet eşyası alacağı davasından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1- Tebligat Kanunu’nun 41. maddesi gereğince adli yargı yerinde mahkemeler, mahkemelerde görevli memurları vasıtasıyla tebligat yapabilir. Ancak, tebligat mazbatasında tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının gösterilmesi gerekir.

(Tebligat Kanunu md. 23/8) Mahkemece davanın esası hakkında verilen hükmün kalemde memur vasıtasıyla tebliğ edildiği halde, tebligatı yapan memurun kimliğinin açıklanmadığı görülmektedir.

Bu nedenle, hükmün tebliği usule uygun olmadığından tebligat geçersiz ve temyizin süresinde olduğu anlaşıldığından; 25.06.2010 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir.

2- Hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Tanıkların dinlenmesi konusunda verilen ara kararların ve kesin sürenin taraflarda duraksamaya neden olmayacak açıklıkta olması gerekir.

Mahkemece davacı tanıklarının dinlenmesi konusunda kesin süre verilmişse de; tanık dinleme giderlerinin miktarı ara kararında açıkça gösterilip bildirilmemiştir. T

arafın tanığını duruşmaya getirme yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının bildirdiği tanıklarının duruşmaya usulünce çağrılıp, dinlenilme işlemi yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm oluşturulması (6100 sayılı HMK. md.240 vd. HUMK. md. 253 vd) usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz edilen 25.06.2010 tarihli ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen nedenle kaldırılmasına, temyiz edilen davanın esası hakkındaki hükmün ise yukarıda 2. bentte açıklanan nedenle bozulmasına, bozma sebebine göre davacı-davalı kocanın davalı -davacı kadının nafaka davası ve ziynetlerden dolayı vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

  1. Arif