Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Yurtdışında Boşanma Türkiye de Dava Açmak

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/18047
K. 2009/5488
T. 25.3.2009

• YABANCI MAHKEME KARARLARININ TÜRKİYE’DE İCRA OLUNABİLMESİ ( Türk Mahkemesi’nce Tenfiz Kararı Verilmesine Bağlı Olduğu – Dilekçeye İlamın Kesinleştiğini Gösteren Onanmış Yazı İle Onanmış Tercümesinin Eklenmesi Zorunluluğu )

• TENFİZ DİLEKÇESİ ( Yabancı Mahkeme İlamının Kesinleştiğini Gösteren Onanmış Yazı İle Onanmış Tercümesinin Eklenmesi Zorunluluğu )

• TENFİZ KARARI ( Türk Mahkemesi’nce Verilmeden Yabancı Mahkemelerden Hukuk Davalarına İlişkin Verilmiş ve Kanunlarına Göre Kesinleşmiş İlamların Türkiye’de İcra Olunamayacağı )

5718/m. 50, 53, 59

ÖZET : Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.

Tenfiz dilekçesine ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin de eklenmesi zorunludur.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı D.K.ı vekili tarafından Ö.K.’ya karşı açılan davada boşanmaya ilişkin B. Asliye Hukuk Mahkemesi İkinci Dairenin xxxx sayılı kararının tenfizine karar verilmesinin istenildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. maddesinde yer alan hükme göre yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.

Anılan hükümde tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerektiği açıkça ifade edildiği gibi Kanunun 53 üncü maddesinde de tenfiz dilekçesine ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin de eklenmesinin zorunlu olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Yapılan incelemede, yabancı mahkeme kararının kesinleştiğini gösteren bir yazı veya belgenin dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır.

Mahkemece, yukarıda değinilen hükümler ile Kanunun 59′uncu maddesinde yer alan yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceğine ilişkin hüküm gözönünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 25.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.