Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Trafik Kazası Araç Değer Kaybı Davası

 

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

Esas : 2005/1510
Karar : 2005/1153
Tarih : 15.02.2005

ÖZET : Bilirkişi raporunda davacı zararı hesaplarken davalı-karşı davacı aracındaki değer kaybını kusur oranına göre indirimini yaparak 933.385.175 TL. olarak belirlemiştir. İsabetli görülen iş bu rapora göre karar verilmesi gerekir.

(818 sayılı BK. m. 41, 42) (2918 sayılı Trafik K. m. 90)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı-karşı davalı ……. plakalı aracına, davalının …… plakalı aracıyla çarptığını, sigortadan karşılayamadığı bakiye 1.898.000.000 TL tazminatın olay gününden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, karşı davanın reddini istemiştir.

Davalı-karşı davacı, dava zararının sigortadan karşılandığını, kusur oranını ve zarar miktarını kabul etmediğini savunarak davanın reddi ile, belirlenecek değer kaybından mahsup yapılarak kendi aracında meydana geldiğini iddia ettiği, değer kaybından dolayı 500.000.000 TL alacağın davacıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince Cemil tarafında açılan davanın kısmen kabulü ile 653.091.629 TL tazminatın dava gününden işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalı Hamit´ten tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, alınan 8.12.2003 günlü bilirkişi raporunda davacı zararı hesaplarken davalı-karşı davacı aracındaki değer kaybını kusur oranına göre indirimini yaparak 933.385.175 TL. olarak belirlemiştir. İsabetli görülen iş bu rapora göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerle davacı-karşı davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istem halinde temyiz edene geri verilmesine 15.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi

Esas : 2001/4982
Karar : 2001/9209
Tarih : 08.10.2001

ÖZET : Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ilişkin araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir.

(818 sayılı BK. m. 41, 42, 47)

KARAR METNİ :
Davacı-karşı davalı ….. vekili tarafından, davalı-karşı davacı …… aleyhine 28/2/1997 ve 20/3/1997 günlerinde verilen dilekçe ile trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat dava ve karşılık dava ile istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaların kısmen kabulüne dair verilen 21/12/2000 tarihli kararın Yargıtay´ca tetkiki davalılar ve karşı davacılar vekili Av.F tarafından süresi içerisinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla kanuna uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Sair temyiz itirazlarına gelince; Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı, döner kavşakta davalı U.A´nın kullandığı araç ile, motorsikletine çarpması sonucu yaralandığını belirterek, yaralanma sebebi ile yaptığı tedavi giderleri, kazanç kaybı ve motorsiklet hasar bedeli ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacılar ise, davanın reddi ile araçta meydana gelen hasar bedelinin karşı davacı A.A´ya ödenmesinin istemişlerdir. Yerel mahkemece, 10.12.1997 günlü bilirkişi raporu benimsenerek davacı-karşı davalı A.Uzun ve davalı-karşı davacı U.A açısından istemlerin kısmen kabulüne, karşı davacı A.A açısından davanın reddine karar verilmiştir. Karar davalı-karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Karşı davacılardan A.A aracın işleteni, U.A ise sürücüsü konumundadır. Her iki kişinin talep konusu itibarı ile birlikte dava açmalarında kanuni bir engel bulunmamaktadır. Şu halde karşı davacı A.A´nın da yararına hüküm kurulması gerekirken, hükümde hiç bahsedilmeyip gerekçede davasının reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3- Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ilişkin araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir.

Bu ise mübadele (rayiç) değeridir. Davaya konu olan olayda davacıya ilişkin araç 55.460.390 TL. harcanmasını gerektirecek derecede hasara uğramıştır. Bu halde sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Bu ilke, zarar, ister haksız eylemden doğsun, isterse sözleşmeye aykırı hareketten meydana gelsin, aynen uygulanır.

O durumda mahkemece yalnızca aracın yaşını gözeterek değer kaybı olmayacağını belirten bilirkişi raporuna dayanılıp, bu kalem isteğin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda (2 ve 3) no.lu bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının (1) no.lu bentte gösterilen sebeplerle reddine ve peşin alınan harcın istem halinde geri verilmesine 8/10/2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.