Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/5306
K. 2008/479
T. 24.1.2008

 BOŞANMA ( Kocanın Davalı Kadını Dövdüğü Evden Kovduğu Kadının Güven Sarsıcı Davranışlar İçerisine Girdiği – Birisinin Kusurunun Diğerine Üstün Tutulamayacağı – Boşanma Kararı Verilmesi Gereği )

• ORTAK HAYATIN TEMELDEN SARSILMASI ( Boşanma Kararı Verilmesi Gereği – Kocanın Davalı Kadını Dövdüğü Evden Kovduğu Kadının Güven Sarsıcı Davranışlar İçerisine Girdiği/Birisinin Kusurunun Diğerine Üstün Tutulamayacağı )

 EŞLERİ BİRLİKTE YAŞAMAYA ZORLAMANIN MÜMKÜN GÖRÜLMEMESİ ( Kocanın Davalı Kadını Dövdüğü Evden Kovduğu Kadının Güven Sarsıcı Davranışlar İçerisine Girdiği/Birisinin Kusurunun Diğerine Üstün Tutulamayacağı – Boşanma )
4721/m. 166/1

ÖZET : Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden Nurhan D. ile vekili Avukat İlkay M. geldi.Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi.Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davacı kocanın davalı kadını dövdüğü, evden kovduğu, davalı kadının ise güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği birisinin kusurunun diğerine üstün tutulmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya ( TMK.md. 166/l )karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 550.00 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/5312
K. 2008/3245
T. 12.3.2008

 BOŞANMA ( Akıl Hastalığı Olduğu Anlaşılan Kadının Hareketleri İradi Olmadığından Kocanın “Şiddetli Geçimsizliğe” Dayanarak Açtığı Davanın Kabul Edilemeyeceği )

 AKIL HASTALIĞI ( Olduğu Anlaşılan Kadının Hareketleri İradi Olmadığından Kocanın “Şiddetli Geçimsizliğe” Dayanarak Açtığı Davanın Kabul Edilemeyeceği )

• ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK ( Akıl Hastalığı Olduğu Anlaşılan Kadının Hareketleri İradi Olmadığından Kocanın “Şiddetli Geçimsizliğe” Dayanarak Açtığı Davanın Kabul Edilemeyeceği )

 DAVADA HUKUKİ NEDENİN ISLAH YOLUYLA DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİ ( Boşanma )

4721/m.165,166

ÖZET : Akıl hastalığı olduğu anlaşılan kadının hareketleri iradi olmadığından kocanın “şiddetli geçimsizliğe” dayanarak açtığı dava kabul edilemez. Davadaki “hukuki sebep” ıslah yoluyla değiştirilemez.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı 5.7.2005 tarihli dilekçe ile davasının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olduğunu belirterek davasını hasretmiş, 24.11.2006 tarihli celsede ise hem akıl hastalığı hem de şiddetli geçimsizlik nedenlerine dayandıklarını açıklamıştır. Davacının, davanın hukuki nedenlerine yeni nedenler eklemesi ıslah yolu ile de mümkün değildir. Mahkemece davalı kadın akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanıp kendisine vasi tayin edildiğine göre, davacı kocanın şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasında kadının hareketleri iradi olmadığından kusurlu kabul edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY : 

Hakim, tarafların kendisine bildirdikleri vakıalarla bağlıdır. Bildirilen bu vakıalara bakarak davanın hukuken hangi sebebe dayandığını belirler. ( HUMK m. 76 )Tarafların, ileri sürdükleri vakıaların mahiyeti hakkında yapmış oldukları tavsifler hakime yardımcı olursa da, hakim bunlarla bağlı değildir. Dava dilekçesinde ileri sürülen boşanma talebinin dayandırıldığı maddi hadiselere göre, dava; hem Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesinde yer alan “akıl hastalığına” hem de, aynı yasanın 166/1. maddesindeki “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanmaktadır. Davacı vekilinin, davanın hukuki sebebinin bunlardan sadece biri veya her ikisi olduğuna ilişkin beyanı ( bu husus, hakim tarafından re’sen tespit edilecek bir husus olduğu için )hakimi bağlayıcı nitelikte değildir. O halde, dava, yukarıda belirtildiği gibi iki ayrı hukuki sebebe dayalıdır.Bu iki hukuki sebebin aynı davada bağdaşmayacağı, davanın esasıyla ilgili olup, hukuki nitelendirmeyle ilgili değildir.

Mahkemece, akıl hastalığı sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalının yasal temsilcisi ( vasisi )tarafından temyiz edilmiştir.

Davalının, vesayet dosyası içindeki raporla belirlenen akıl hastalığının ortak hayatı çekilmez kılıp kılmadığı ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilmeden eksik inceleme ile ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir. Açıklanan sebeple sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılıyor olmakla birlikte gerekçesine iştirak etmiyorum.