Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Nişanlanma

Nişanlanmanın şartları:

a.Evlenme vaadi, nişanlanmanın ilk şartıdır. Vaadin açıklanması herhangi bir şekil şartına tâbi değildir.

b.Şahsa sıkı sıkıya bağlı bir haktır, temsile kapalıdır.

c.Ahlaka uygun olmak kaydı ile şarta bağlı olarak yapılabilir. Bu şart bozucu ya da geciktirici şart olabilir.

Nişanlanma ehliyeti: Medeni kanun madde 118/2’de “Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.” hükmünde bulunarak sınırlı ehliyetsizlerin durumunu düzenlemiştir. Yani veli/vasi’nin izni yoksa sadece manevi yönden bağlar maddi yönden bağlamaz.


Nişanlılığın sonuçları:

a.Nişanlanma evliliğe zorlama için dava hakkı vermez.

b.Nişanlanma taraflara sadakat yükü yükler. Bu yükü getirmesinin nedeni sonucunda evlenmeyi getiren bir ilişki olmasıdır. Bunu ihlal kusur sayılır.

c.Nişanlılık sırasında hukuki manada nişanlılar birbirlerinin yakını statüsündedirler.

d.Nişanlılar birbirleri aleyhinde tanıklık yapmaktan kaçınabilirler.

Nişanlılığın Sonuçlanması

Evlilik, Nişanlılardan birinin ölmesi ya da gaipliği, Bir başkasıyla evlenme ya da nişanlanma, Bozucu şartın gerçekleşmesi, Geciktirici şartın hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması, Akıl hastalığına yakalanma ya da ortaya çıkan hısımlık durumu, Cinsiyet değiştirme, Tarafların anlaşması yoluyla. (Bir sözleşmeyi sona erdiren anlaşma durumuna İKALE denir.), Tek taraflı dönme ile, Açık – gizli irade bildirimiyle. Haklı bir nedenle – haklı bir neden olmadan: kişi haklı nedene dayanarak kendi çevresinde olan bir olaya bağlı olarak ya da diğer tarafın yarattığı bir sebebe bağlı olarak nişanlanmayı sona erdirebilir. Genel hukuk hükümlerine aykırı sebeplerle (tehdit, hile, hata) nişanlanma sona erer.

Nişanlamanın Sona Ermesi Sonuçları

Medeni kanun madde 123’ ile düzenlenmiştir. Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Hukuki sonuçlar 3 e ayrılır:


a.maddi tazminat: 
 Bu konuda Medeni kanunun 120. maddesi düzenlemelere gider. Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddî fedakârlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür.

Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır. Tazminat istemeye hakkı olan tarafın ana ve babası veya onlar gibi davranan kimseler de, aynı koşullar altında yaptıkları harcamalar için uygun bir tazminat isteyebilirler. Nişanı haksız sebeple bozan (kusurlu olan taraftan), dürüstlük kuralı çerçevesinde yapılan maddi harcamalar istenebilir. İki taraf arasındaki nişanlılık sözleşmesinin bozulmasında kanun o ilişkinin tarafı olmayan anne, baba ve onlar gibi davrananlara da bu hakkı verir. Burada maddi olarak tazmin edilmesi istenen kalemler:

a.Evlenme amacıyla yapılan harcamalar. b.Katlandığı fedakarlık c.Nişan giderleri olur.

Talep edilenler her zaman dürüstlük kuralı çerçevesinde, evlenme ile nedensellik bağı içerisinde olmalı. Dikkat edilecek bir başka husus ise tarafların durumuna uygun olarak, yapılan harcamalar talep edilir. Bu davanın zaman aşımı nişanın bozulmasından itibaren bir yıldır. Anne ve baba, anne ve baba gibi davranan kimseler de nişan için kendilerine yaptıkları harcamaları değil, nişanlılık sebebiyle yaptıkları masrafları isterler.


b.manevi tazminat: 
Bu konuda Medeni kanunun 121. maddesi düzenlemelere gider. Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Kusursuz olan nişanlı, kusurlu olan nişanlıdan ister.

Manevi tazminat her nişan bozulmasında istenemez. Manevi tazminat isteyebilmek için kişilik hakları da saldırıya uğramış olması gerekir. Yaşanan çevre, kişinin onurunu zedeleyecek bir davranış sonucu nişanın sona ermesi, nişanlının diğer nişanlı hakkında yaptığı haksız isnatlar vb. maddeler manevi tazminat istemeye neden olabilecek kalemlerdir. Kanun manevi tazminat istenmesinde ruh haline verilen tahrifata bakar. Para olarak tazmin talep edilir. Hakim bunun dışında bir tazmin yoluna gidemez. Manevi tazminatın iki fonksiyonu vardır:

a.Denkleştirici fonksiyon: Kişilik haklarına saldıran kişiden alınıp saldırılana verilen para aracılığıyla kişiye verilen zarar mal eksiltmesi ile denkleştirilmeye çalışılır.

b.Tatmin edici fonksiyon: Manevi tazminat sonucu ruhen tatmin olması, tatile çıkabilmesi ya da bu para ile bir yardımda bulunabilmesi amaçlanır.

Tazminat hakkının devredilmesi söz konusu olamaz. Ancak kişi öldükten sonra açılmış bir dava yakınları tarafından takip edilebilir ya da kişi ölmeden tazminat davası açacağına ilişkin vasiyette bulunduysa yakınları dava açabilir.  


c.Hediyelerin İadesi: 
Bu konuda Medeni kanunun 122. maddesi düzenlemelere gider. Nişanlılık evlenme dışında bir nedenle sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşmenin hükümleri uygulanır.

Bu madde ışığında, nişanlılar verilen hediyelerin iadesini her zaman isteyebilir. Ölüm hali de yeni medeni kanunla buna tâbi tutulmuştur. Hediye aynen geri verilemiyorsa bu halde; o hediye, kişinin mal varlığına yaptığı katkı oranında geri istenebilir. Ancak alışılmışın dışında olan hediyelerin iadesi istenir. İadesi istenen hediyeler pasta, çiçek gibi alışılmış hediyeleri olmamalı. Hediyelerin iadesi konusunda kanun zaman aşımı süresini 1 yıl olarak belirlemiştir.