Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

İşe Dönüş Davası Davaları Tazminat Nasıl Açılır

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/34062
K. 2009/15081
T. 1.6.2009
• İŞ GÜVENCESİ HÜKÜMLERİNDEN YARARLANABİLME ( İşveren Vekili Sayılıp Sayılmama – İşyerinin Tümünü Sevk ve İdare İle İşçiyi İşe Alma ve İşten Çıkarma Yetkisi Katlanmış Olarak Birlikte Aranacağı )
• İŞVEREN VEKİLİ SAYILMA ( Feshin Geçersizliği ve İşe İade Davası – İşletmenin Değil de İşyerinin Bütününü Sevk ve İdare Edenlerin İlave Olarak İşçiyi İşe Alma ve İşten Çıkarma Yetkisini Haiz Olması Gerektiği )
• İŞE İADE DAVASI ( İşveren Vekili Sayılanlar – Bulunduğu İşyerini Sevk ve İdare Etme Görevi Yanında İşçiyi İşe Alma ve İşten Çıkarma Yetkisine de Sahip Olduğunda İş Güvencesi Hükümlerinden Yararlanamayacağı )
• İŞE ALMA VE İŞTEN ÇIKARMA YETKİSİ BULUNAN İŞVEREN VEKİLİ ( İşyerinin Tümünü Sevk ve İdare İle Birlikte – İş Güvencesi Hükümlerinden Yararlanamayacağı/Feshin Geçersizliği ve İşe İade Davası )
• İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ ( Feshin Geçersizliği ve İşe İade Davası – İşletme Bazında Davacı Doğrudan İşveren Vekiline Bağlı İse İşveren Vekili Yardımcısı Konumunda Kabul Edilmesi Gerektiği )
• İŞVEREN VEKİLİ YARDIMCISI KONUMU ( İşletme Bazında Davacı Doğrudan İşveren Vekiline Bağlı İse İşveren Vekili Yardımcısı Konumunda Kabul Edilmesi Gerektiği/Şirket CEO’suna Bağlı Çalışma – İş Güvencesi Hükümlerinden Yararlanabilme )
4857/m. 18
ÖZET : İşletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır.

Davacının davalıya ait işyerinde insan kaynakları başkanı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davalı işverence organizasyon şeması sunulmuşsa da davacının işveren vekili yardımcısı olup olmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Mahkemece sözü edilen şemada davacının üstü konumunda 8 kişinin bulunduğu belirtilmiş ise de bu durum kesinlik arz etmemektedir. Davalı işveren, davacının doğrudan şirket CEO’suna bağlı işveren vekili yardımcısı olduğunu, bu nedenle işçi alma ve çıkarma yetkisinin aranmayacağını belirtmiştir. Gerçekten işletme bazında davacı doğrudan işveren vekiline bağlı ise işveren vekili yardımcısı konumunda kabul edilmelidir

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteğin kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla,dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Göktaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı işveren, davacının işe iade davası açma ön şart olana işveren vekili ve yardımcıları olmama koşulunu karşılamadığını, davalı şirketin kusuru bulunmayan uçak uçak kaçırma ve uçak kazası olaylarından sonra yolcu sayısının hızla düştüğünü, kredibilitesi azaldığını, ekonomik bakımdan çok zor duruma düştüğünü, davalı şirket davacının iş akdini istihdamın etkinleştirilmesi için verimliliği arttıracak şekilde etkin ve rasyonel bir istihdam politikası izlemek üzere yapılan reorganizasyon çalışmaları kapsamında zorunlu olarak fesih ettiğini, iş sözleşmesinin geçerli sebeple fesih edilmiş olması nedeniyle davanın reddini istemiştir.

Mahkemece işverenin vekili ya da işveren vekilinin yardımcısı olmadığı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.

İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı ünvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.

İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilllerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu’nun 18’nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir. Ancak işletmeye bağlı bir işyerinde, bu işyerinin tümünü sevk ve idare eden, ayrıca işe alma ve işten çıkarma yetkisi olan işçi, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Dairemizin uygulaması da bu yöndedir. ( 26.05.2008 gün ve 2007/35929-2008/12484 sayılı kararı ).

Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacının davalıya ait işyerinde insan kaynakları başkanı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davalı işverence organizasyon şeması sunulmuşsa da davacının işveren vekili yardımcısı olup olmadığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Mahkemece sözü edilen şemada davacının üstü konumunda 8 kişinin bulunduğu belirtilmiş ise de bu durum kesinlik arz etmemektedir. Davalı işveren, davacının doğrudan şirket CEO’suna bağlı işveren vekili yardımcısı olduğunu, bu nedenle işçi alma ve çıkarma yetkisinin aranmayacağını belirtmiştir. Gerçekten işletme bazında davacı doğrudan işveren vekiline bağlı ise işveren vekili yardımcısı konumunda kabul edilmelidir. Bu durumda ayrıca işçi alma ve çıkarma yetkisinin bulunup bulunmadığı önemli değildir. Dosyada mevcut organizasyon şemasına göre işyerinde bir yapılanma olup olmadığı ve davacının işveren vekili yardımcısı konumunda bulunup bulunmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra karar verilmesi gerekirken, yetersiz organizasyon şemasına dayanılarak ve davacının işçi alma ve çıkarma yetkisinin bulunmadığı gerekçesinden hareketle işveren vekili veya yardımcısı konumunda bulunmadığı sonucuna varılmış olması hatalı olmuştur.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.