Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

İhbar Süresi Nedir, Nasıl Hesaplanır

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/2869
K. 2009/25816
T. 6.10.2009
• İHBAR TAZMİNATINDA FAİZ BAŞLANGICI ( İşçinin İşe Alınmayacağının Açıklandığı Tarih Ya da Bir Aylık İşe Başlatma Süresinin Sonu Olduğu )
• İHBAR TAZMİNATINA UYGULANACAK FAİZ ( Değişen Oranlara Göre Yasal Faiz Uygulanacağı – Bireysel Ya da TİS.’nde Farklı Faiz Türü Öngörülmüşse Yasal Faizin Altında Olmamak Kaydıyla Uygulanabileceği )
• FAİZ HESABI ( İhbar Tazminatı – Değişen Oranlara Göre Yasal Faiz Uygulanacağı/Bireysel Ya da TİS.’nde Farklı Faiz Türü Öngörülmüşse Yasal Faizin Altında Olmamak Kaydıyla Uygulanabileceği )
4857/m. 17
ÖZET : İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, ihbar tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.

İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olmalıdır. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde farklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faiz uygulanır.

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, Gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 17. maddesine göre ödenmesi gereken ihbar tazminatında faize hak kazanabilmek için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Bununla birlikte bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile iş sözleşmesinin feshi halinde kıdem tazminatının ödeme zamanıyla ilgili olarak açık bir hükme yer verilmişse, belirlenen ödeme tarihi faiz başlangıcı olarak esas alınır ( Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2008/ 30158 E, 2008/ 28418 K. ).

İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, ihbar tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.

İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olmalıdır. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde farklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faiz uygulanır.

Somut olayda ihbar tazminatına yasal faize karar verilmesi gerekirken, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz yürütülmesine imkân sağlayacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Kararın bu yönde bozulması gerekirse de, sözü edilen eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’ nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasında yazılı olan “… ihbar tazminatının dava tarihi olan 9.5.2006 tarihinden” sözcüğünden sonra gelmek üzere “… yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.