Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Hafta Tatili Ücreti Nasıl Hesaplanır Alınır

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/37347
K. 2010/14869
T. 27.5.2010
• HAFTA TATİLİ ALACAĞI ( Yazılı Delil ya da Tanıkla İspatı İmkan Dahilinde Olduğu – İşyerinde Çalışma Düzenini Bilmeyen ve Bilmesi Mümkün Olmayan Tanıkların Anlatımlarına Değer Verilemeyeceği )
• İŞÇİNİN ÇALIŞMA SÜRESİ ( Hafta Tatili Çalışmalarının Uzun Bir Süre İçin Hesaplanması ve Miktarın Yüksek Çıkması Halinde Dairemizce Son Yıllarda İndirim Yapılması Gerektiği )
• TANIKLA İSPAT ( Hafta Tatili Çalışmalarının Yazılı Delil ya da Tanıkla İspatı İmkan Dahilinde Olduğu – İşyerinde Çalışma Düzenini Bilmeyen ve Bilmesi Mümkün Olmayan Tanıkların Anlatımlarına Değer Verilemeyeceği )
2429/m.3
4857/m.46, 63
ÖZET : Davacı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

DAVA : Davacı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ile ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C.Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı, davalı işyerinde 14.9.2000 tarihinden bu tarafa güvenlikçi olarak çalıştığını, işyerinde 1.1.2005 tarihine kadar 12/24 saat esasına göre bu tarihten sonra 1.1.2006 tarihine kadar ise 8 saat çalışıp 16 saat dinlenme ile çalıştığı, 1.1.2006 tarihinden sonra ise 8.30-17.30 saatleri arasında çalıştığını belirterek fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ve ikramiye alacağı talebinde bulunmuştur.

Davalı, davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.

Hafta tatili izni kesintisiz en az 24 saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez.

Ayrıca, hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin 24 saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.

2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre hafta tatili Pazar günüdür kural bu şekilde olmakla birlikte, işçiye Pazar günü dışında hafta tatili izni kullandırılması mümkündür.

Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.

Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.

İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Somut olayda davacının davalı işyerinde 1.1.2005 tarihine kadar 12 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde çalışılmıştır. Bu çalışma şeklinde hafta tatili çalışması olmaz. 1.1.2005-1.1.2006 tarihleri arasında ise 8 saat çalışma 16 saat dinlenme ile çalışıldığı, bu tarihten sonra ise 8.30-17.30 saatleri arasında çalıştığı sabittir. Dinlenen taraf tanıkları 1.1.2005 tarihinden sonra çalışma şekli değiştikten sonra haftada 1 gün izin kullanıldığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hafta ve genel tatil ücreti başlığı altında hesaplama yapılmış ise de yapılan sadece hafta tatili hesaplaması olup, tanık beyanları nazara alındığında davalı işyerinde hafta tatili çalışması yapılmamaktadır. Hatalı değerlendirme ile hafta tatili alacağına hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.