Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Boşanma Sebepleri Nelerdir

ÖZEL BOŞANMA SEBEPLERİ
ZİNA
Türk Medeni Kanununun 161. Maddesinde zina bir boşanma sebebi olarak sayılmıştır. Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Zina genel olarak; evli bir erkeğin eşinden başka biriyle yada evli bir kadının da kocasından başka biriyle cinsel ilişkide bulunması demektir. Madde 161 hükmü her iki tarafında zinasını kapsamakta, böylece zina konusunda eşler arasında bir fark gözetmemektedir.
Bu sebeple boşanma davası açabilmek için,
1- Evlilik ilişkisinin bulunması
2- Başkasıyla cinsel ilişkide bulunma
3- Zina edenin kusurlu olması
Şartları bulunması gerekmektedir.
Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı iki halde düşmektedir. İlki, dava hakkı olan tarafın zina yapan eşini affetmesi, ikincisi ise eşin zinayı öğrenmesinden itibaren 6 ay ve her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle, kısaca kanunda belirtilen sürelere uyulmaması nedeniyle düşer.

HAYATA KAST VE PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ
Türk Medeni Kanununun 162. Maddesinde düzenlenmiştir. Eşlerden her biri diğeri tarafında hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.
Hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış mutlak boşanma sebeplerindendir. Bu nedenle, ayrıca ortak hayatın bunlar yüzünden diğer eş için çekilmez hale gelmiş olup olmadığının hakim tarafından araştırılmasına gerek yoktur.
Bu sebeple dava açma süresi zinada olduğu gibi hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranıştan itibaren 6 ay, ve her hâlükârda 5 yıldır.
Bu davada en önemli husus davalı tarafın davacının hayatına gerçekten kast edip etmediğidir. Aynı haksız fiil yüzünden açılmış bir ceza davası da var ise dosyası aile mahkemesine getirtilecek ve tarafların tanıkları da dinlenecektir.
SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME
Türk Medeni Kanununun 163. Maddesinde düzenlenmiştir. Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Hakimin boşanmaya hükmetmesi için bu durumların diğer eş için yaşamayı çekilmez hale getirmesi bir nevi zorunludur.
Bu boşanma sebebi için yukarıda belirttiğim sebeplerde olduğu gibi kanun bir hak düşürücü süreyi öngörmüş değildir. Bu sebeple boşanma davasının her zaman açılabileceğini vurgulamıştır. Ayrıca boşanma davası açma hakkının yine diğerleri gibi af ile ortadan kalkacağı hususunda da bir hükümde bulunmamaktadır.
TERK
Türk Medeni Kanununun 164. Maddesinde düzenlenmiştir. Eşlerden biri, evllik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az 6 ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe 2 ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak boşanma davası açmak için belirli sürenin 4 ünce ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra 2 ayı geçmedikçe dava açılamaz.
Kısaca Terk sebebiyle boşanmanın şartlarından bahsedersek;
1- Eşlerden birinin evlenmenin kendisine yüklediği görevleri yapmama kastı
2- Ortak yaşamın terk edilmesi,
3- Eşlerden birinin haklı bir sebebi olmadan ayrı yaşaması hali,
4- Ayrı yaşamanın en az 6 ay sürmüş olması,
5- Ayrı yaşanılan 4 ayın bitiminde, istem üzerine hakimce ayrı yaşayan eşe yapılan ihtardan 2 ay geçtikten sonra da eşin ortak konuta- yaşama katılmaması, ihtarın sonuçsuz kalmasıdır.
AKIL HASTALIĞI
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Yine şartları maddeler halinde toplarsak;
1- Eşlerden birinin evlilik süreci içerisinde akıl hastalığına tutulmuş olması gerekir. Evlilik öncesi akıl hastalığı zaten evlenmeye engel olan mutlak butlan sebebidir ve evlilik sakat doğmuştur ve iptali istenebilecektir.
2- Eşin tutulduğu akıl hastalığı iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalık derecesi olmalıdır. Her türlü akıl hastalığı olmayıp, iyileşmenin mümkün olmadığı türleri kapsadığı kanunca önemle vurgulanmıştır. Ayrı bu durum resmi sağlık kurulu raporunca da tespit edilmesi gerekir.
3- Bu akıl hastalığı diğer eş için ortak hayatı çekilmez bir hale getirmelidir.
GENEL BOŞANMA SEBEPLERİ
EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI
Her ne kadar halk arasında eski adıyla Şiddetli Geçimsizlik Olarak da bilinse de Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması olarak bir Genel Boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Davacının kusuru daha ağır ise davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Boşanmanın genel sebepleri, genellikle belli bir olguya veya olaya dayanmayan, önceden kestirilmesi ve saptanması mümkün olmayan çok çeşitli ve farklı durumların ve bunlardan doğan olayları esas almaktadır. Kısaca yukarıda sayılan özel sebeplerin dışında bir olgu var ise, genel boşanma sebepleri hükümleri baş göstermektedir. Örnek vermek gerekirse, sadakatsizlik, dövme, hakaret etme, aşırı kıskançlık, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmeme gibi nedenler genel boşanma nedenleri evlilik birliğini temelden sarsmaktadır.
İki temel şartı şu şekildedir;
1- Evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması; yani, eşler arasındaki geçimsizlik veya anlaşmazlığın ciddiyet ve şiddeti evlilik birliğinin yıkılmasına yol açmasıdır. Her ailede yaşanan ufak tefek geçimsizlikler, ani hiddet ve fevri hareketler evlilik birliğini temelden sarsıp boşanmaya neden olacak olaylar değillerdir. Boşanma için, geçimsizlik ve süre gelen olaylar evlilik birliğinin maddi ve manevi ve bazı hallerde iktisadi bünyesini temelden sarsacak olaylar olmasıdır.
2- Ortak hayatın çekilmez hale gelmiş olması şarttır. Bunun her iki eş için de olması gerekmemektedir. Bu şartın oluştuğu, eşlerin durumuna ve yaşamında gerçekleşen sakatlıklara göre belirlenmektedir.
Ayrıca kanun dava kusurlu tarafa bakılmaksızın her iki eş tarafından açılmasına olanak tanımıştır. Yalnız eğer davalı taraf daha az kusurlu ise daha çok kusurlu davacı tarafın açtığı boşanma davasına itiraz etme hakkı bulunmaktadır.