Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Kirada Kefilin Sorumluluğu, Kefilliğin İptali

Günümüzde en çok ihtilaf yaşanan konulardan biri de kira konusudur. Kiracı işe kiraya veren arasında pek çok konuda ihtilaf çıkmaktadır. Bunun yanında kiracı lehine kefalet veren kişilerde bu ihtilafa dahil olmaktadır. Genel olarak kirada kefilin sorumluluğu kira kontratının süresi kadardır. Yani bir yıllık kira kontratı yapılmışsa bu kira kontratının sona ermesi durumunda kefili sorumluluğu da sona erer. Kontratın otomatik yenilenmesi kefilin sorumluluğunu doğurmaz. Zira kefalet sözleşmesinin ana unsuru kefil olunan tutarın tam ve kesin olarak bilinmesidir.

Kirada kefilin sorumluluğu doğması için kira kontratının yazılı olması gerekir. Yazılı olmayan kira kontratlarında kefilin sorumlu olması mümkün değildir. Eğer kefil yazılı kira sözleşmesini kefil olarak imzalamışsa bu durumda ödenmeyen kira bedellerinden sorumludur.

Kirada Kefilin Sorumluluğu Nelerdir

Kira kontratına kefil olarak imza atan kişi o kira sözleşmesinin süresi içerisinde ödenmeyen kira bedellerinden sorumludur. Kirada kefilin sorumluluğu genel olarak ikiye ayrılır. Bunlardan ilki adi kefalettir. Bu kefalet türünde öncelikle asıl borçluya gidilir. Eğer asıl borçlunun borcu ödeme durumu yoksa bu durumda kefile gidilebilir. Fakat müteselsil kefillikte durum farklıdır. Müteselsil kefil olması durumunda borcun tahsili için hem borçluya hem de kefile aynı anda gidilebilir. Bu konular oldukça teknik konular olduğu için kira ve tahliye avukatı yardımı alınması gerekir. Özellikle Ankara gibi büyük illerde mahkemeler çok yoğun olduğu için kişilerin davalarını tek başına sürdürmesi oldukça zordur. Bu nedenle avukat yardımına ihtiyacınız olursa bize ulaşabilirsiniz.

Kirada Kefilin Sorumluluğu Yargıtay Kararı

T.C.

YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/5082
K. 2005/6635
T. 27.6.2005

• KİRA ALACAĞI İÇİN BAŞLATILAN TAKİP ( İtirazın Kaldırılması – Borçlu İflas Etmedikçe Veya Hakkındaki Takip Sonuçsuz Kalmadıkça Adi Kefile Müracaat Edilemeyeceği )

• ADİ KEFALET ( Borçlu İflas Etmedikçe Veya Hakkındaki Takip Sonuçsuz Kalmadıkça Müracaat Edilemeyeceği – Kira Alacağının Tahsili İçin Başlatılan İcra Takibi )
• KEFİL ALEYHİNE İCRA TAKİBİ ( Borçlu İflas Etmedikçe Veya Hakkındaki Takip Sonuçsuz Kalmadıkça Adi Kefile Müracaat Edilemeyeceği )
818/m. 486

ÖZET : Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması talebine ilişkindir. Davaya dayanak kira sözleşmesindeki kefalet adi kefalet niteliğindedir. Kiralayanın adi kefile müracaat edebilmesi için borçlunun iflas etmesi veya hakkındaki icra takibinin sonuçsuz kalması ya da borçlu hakkında Türkiye’de tahkikat icrasının imkansız hale gelmesi gerekir. Açıklanan koşullar oluşmadığı halde kefil aleyhinde icra takibi yapılıp bilahare dava açıldığından kefil hakkındaki davanın reddi gerekir.

DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar borçlular tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak işin niteliğine göre duruşmaya tabi olmadığından dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulü ile itirazın 45.832.000.000.- TL asıl alacak ve 15.332.800.000.-TL işlemiş faizi yönünden kaldırılmasına ve asıl alacak üzerinden hesaplanan 18.332.800.000.-TL icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, karar borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre temyiz eden borçlular vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Borçlular vekilinin kefile ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Takibe ve davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan 10.05.2001 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşme ile alacaklı kiralananı borçlu şirkete kiralamış, sözleşmeyi borçlu A. kefil sıfatı ile imzalamıştır. Alacaklı Kartal 3. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1415 sayılı dosyası ile 10.05.2002-22.03.2004 arası kira parası ve işlemiş faizinin tahsili için borçlular hakkında icra takibi yapmış, borçlular süresinde verdikleri itiraz dilekçeleriyle borçlarının bulunmadığını belirterek itirazda bulunmuşlardır.

Sözleşmeye göre borçlu A’nın kira borcuna kefil olması Borçlar Kanunu’ nun 486. maddesinde düzenlenen adi kefalet niteliğinde olup anılan madde hükmü gereğince alacaklı kiralayanın kefile yönelebilmesi için borçlunun iflas etmesi veya hakkında icra takip olunup da alacaklının kusuru olmaksızın takibin semeresiz kalması ya da borçlu hakkında Türkiye’ de tahkikat icrasının imkansız hale gelmesi gerekir. Davada bu koşulların hiçbiri gerçekleşmemiştir. Alacaklı önce kiracıdan kira alacaklarını istemeden veya hakkındaki takip sonuçsuz kalmadan borçlu kiracı ile birlikte kefil hakkında da icra takibi yapıp dava açtığından kefil hakkındaki istemin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarda ( 1 ) no’lu bentte yazılı nedenlerle borçlu şirket hakkındaki kararın ONANMASINA, yukarda ( 2 ) no’lu bentte yazılı nedenlerle kefil borçlu hakkındaki kararın BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.