Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

İş Sözleşmesinin İşçi Tarafından Feshi

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/33899
K. 2007/5322
T. 26.2.2007
• İSTİFA İLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ ( İşçinin İhbar ve Kıdem Tazminatları Alarak – İş Sözleşmesinin İşçinin İsteği Üzerine Gerçekleştiği Dilekçeyi Baskı Altında Verdiğini Kanıtlayamadığı/Feshin Geçersizliği ve İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
• HİZMET SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ ( İşçinin İhbar ve Kıdem Tazminatları Alarak İstifasıyla – Feshin Geçersizliği ve İşe İade Talebinin Reddi Gereği/İstifa Dilekçesini Baskı Altında Verdiğini Kanıtlayamaması )
• İSTİFA DİLEKÇESİNİN BASKI ALTINDA VERİLDİĞİ İDDİASI ( İşçinin İhbar ve Kıdem Tazminatları Alarak/Gerçek İradesinin İstifa Olmadığı İşten Tazminatsız Çıkarılacağı Kaygısıyla İstifa Ettiği İddiası – Kanıtlayamaması/İş Sözleşmesinin İşçinin İsteği Üzerine Feshedildiği )
• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Almak Koşuluyla İşçinin İstifa Etmesi/Tazminatsız Çıkarılacağı Kaygısıyla İstifa Ettiğini Kanıtlayamaması – Feshin Geçersizliği ve İşe İade Talebinin Reddi Gereği )
1475/m.14
4857/m.24
ÖZET : Dava, feshin geçersizliği ve işe iade istemine ilişkindir. İşçi tarafından işverene verilen dilekçede “Çalıştığım hava kargo ithalat pozisyonundan istifa ediyorum. Kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi kaydıyla gereğinin yapılmasını…” şeklinde ifadelerde bulunmak suretiyle iş sözleşmesinin feshedilmesini istediği, davalı işverence de ihbar ve kıdem tazminatının ödenerek iş sözleşmesinin sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacı işçi, sözü edilen dilekçeyi baskı altında verdiğini kanıtlamış değildir. Söz konusu dilekçedeki ifadeler istifa olarak yorumlanmasa bile, davalı işverence iş sözleşmesinin feshi davacının isteği üzerine gerçekleşmiş olup, bu durumda feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Davacının işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.

Davalı işveren, iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, istifaya rağmen davacıya iyiniyetle ihbar ve kıdem tazminatının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece iş sözleşmesinin işçinin istifası ile sona erdirilmesi üzerine ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanamayacağının yasa hükmü olduğu, davacıya ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesi durumunda istifa dilekçesinin klasik anlamda bir istifa dilekçesi olmadığı, davacının gerçek iradesinin istifa olmayıp, işten tazminatsız çıkarılacağı kaygısıyla, ihbar ve kıdem tazminatı alabilmek için aldığı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiği sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğine göre davacı işçi tarafından işverene verilen dilekçede “… 15.12.1997 tarihinden 24.7.2006 tarihine kadar çalıştığım hava kargo ithalat pozisyonundan istifa ediyorum. Kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi kaydıyla gereğinin yapılmasını…” şeklinde ifadelerde bulunmak suretiyle iş sözleşmesinin feshedilmesini istediği, davalı işverence de ihbar ve kıdem tazminatının ödenerek iş sözleşmesinin sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davacı işçi, sözü edilen dilekçeyi baskı altında verdiğini kanıtlamış değildir. Söz konusu dilekçedeki ifadeler istifa olarak yorumlanmasa bile, davalı işverence iş sözleşmesinin feshi davacının isteği üzerine gerçekleşmiş olup, bu durumda feshin geçerli nedene dayandığının kabulü gerekir. Davacının işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.

Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle;

1- Bakırköy 3.İş Mahkemesinin 10.11.2006 gün ve 2368-684 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,

2- Davanın REDDİNE,

3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 20.00 ) YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450.- YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya İADESİNE, kesin olarak, 26.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.