Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Avrupa Birliği Ülkeleri Boşanma Tanıma Tenfiz

 

T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
Esas : 2003/10163
Karar : 2004/1408
Tarih : 13.02.2004

KARAR METNİ :
Davacı Naci Çelik vekili Avukat Mustafa Turan tarafından, davalı İsmet Çelikçi aleyhine 5/8/2002 tarihinde verilen dilekçe ile Alman Mahkemelerince verilen tazminat kararının tanınması ve tenfizinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; süre yönünden davanın reddine dair verilen 17/6/2003 tarihli kararın Yargıtay´ca tetkiki davacı vekili tarafından süresi içerisinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesi amacı ile açılan dava sonucunda Münsher Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın tenfizine ilişkindir. Mahkemece zaman aşımı sebebi ile istemin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
Somut olay itibariyle taraflar Almanya´da ikamet etmekte olup Türk vatandaşıdırlar. Davalının davacıyı bıçakla yaralaması sebebi ile davacının Alman Mahkemelerinde açtığı tazminat davası kabul edilerek, 15.06.1998 gününde kesinleşmesine rağmen, davalının Almanya´da mal varlığı bulunamadığından bugüne kadar infaz edilememiştir. Davacı yabancı mahkeme kararının tenfizi yolu ile söz konusu kararı Türkiye´de infaz etmek istemektedir. Türk Hukukunda İİK.nun 39. maddesi uyarınca ilamların infazı için gereken zaman aşımı süresi 10 yıldır. Olayımızda dava tarihi itibari ile 10 senelik zaman aşımı süresi geçmiş ise de, sorun yabancı mahkeme kararına bu maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda toplanmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye´de tenfiz edilebilmesi için MÖHUK.nun 38. maddesinde sayılan belli koşulların bulunması gerekir. Bu koşullardan biride “hükmün kamu düzenine açıkca aykırı bulunmaması” koşuludur. Türk Hukuk sisteminde “zamanaşımı” müessesesi yargıç tarafından resen gözönünde bulundurulamadığı için kamu düzenine dahil değildir. Bu sebeple somut olaya uygulanması gereken hukuk sistemi belirlenmeden, kamu düzenine ait bulunmayan Türk Hukuk Sistemi´ndeki zaman aşımı süresinin olaya uygulanması doğru değildir.
Davacı tarafından tenfizi istenen karar haksız eylemden kaynaklanmış olup bir tazminat davasına ilişkindir. Karar Alman mahkemelerince verilmiştir. 2675 s. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 25. maddesinde haksız eylemden doğan borçlarda haksız eylemin işlendiği yer hukukunun uygulanacağı, aynı kanunun 7. maddesinde zamanaşımının hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuk kurallarına tabi bulunduğu düzenleme altına alınmıştır.
Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler itibarı ile kararın verildiği ve işin esasının tabi olduğu Almanya´daki hukuki düzenlemedeki zaman aşımı süresinin uygulanması öngörüldüğünden; mahkemece, zaman aşımı konusunda o yer hukukundaki düzenleme belirlenerek buna göre karar verilmesi gerekirken zaman aşımı sebebiyle davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda açıklanan sebeple BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istem halinde geri verilmesine 13/2/2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.