Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Kişisel Mal Nedir?

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/3636
Karar: 2005/5455
Karar Tarihi: 05.04.2005

ÖZET : Söz konusu davada; konu taşınmazla ilgili katılma alacağına ilişkin usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir dava veya karşı davası bulunmamaktadır. O halde davalının bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davalı aleyhinde kesin hüküm oluşturur şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur.

(4721 S. K. m.162, 166, 220)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1- Dinlenen davacı tanıklarının sözleri Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının beklenemeyeceğini kabule elverişli ve yeterli değildir. Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan boşanma sebebinin varlığına ilişkin bir hadisede ortaya konulamamıştır. Bu itibarla davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

2- Davalı, cevap dilekçesiyle; tapu sicilinde kocası adına kayıtlı olan ve 2003 yılında satın alma yoluyla edinilen, edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan İstanbul Güngören’deki 1360 parselde kayıtlı 2/20 arsa palı ( 10 ) bağımsız bölüm numaralı meskenin, kendi adına tesciline karar verilmesini istemiş; davacı ise; bu taşınmazı annesinden miras yoluyla intikal eden taşınmazdaki hakkını devrederek edindiğini, kişisel malı olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece; bahse konu taşınmazın Türk Medeni Kanununun 220/2. maddesi gereğince kişisel mal olduğu miras yoluyla edinildiği kabul edilerek, davalının talebi reddedilmiştir. Davalının, bahse konu taşınmazla ilgili katılma alacağına ilişkin usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir dava veya karşı davası bulunmamaktadır. O halde davalının bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davalı aleyhinde kesin hüküm oluşturur şekilde red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Hükmün 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi