Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

İlam Niteliğindeki Belgeler

Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: 1136 Sayılı Kanunun 35/A maddesi hükmü aynen;
Mahkemenin gerekçesinin aksine yargılamayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

O halde mahkemece, borçluların bu yöne ilişkin istemlerinin reddine karar verilip diğer şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

KARAR : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

İİK’nun 38.maddesi gereğince icra dairesinden kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabiidir.Ancak usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi hakkında takip yapılan asıl borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline de icra emri çıkarılamayacağı gibi,borç miktarının kesinleşmemesi halinde de kefil hakkında takibin devamı mümkün değildir.Somut olayda kefil açısından haciz işlemi uygulanması için adı geçene icra emri gönderilmesi zorunludur.Bu nedenlerle henüz icra emri gönderilmeden mahkemece şikayetçi ile ilgili olarak hacizn kaldırılması yasaya uygundur.Ancak icra emri gönderildikten sonra kefilin itirazı üzerine kefaletin geçerli olup olmayacağı incelebileceğinden ve henüz itiraz aşamasına gelmeden şikayetçinin kefaletinin hüküm ifade etmeyeceği yönünde de karar verilmesi isabetsizdir.Bu nedenlerle hükmün BOZULMASINA karar verildi.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2008/6576 K. 2008/9156 Karar Tarihi 1.5.2008Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla Ç. C. Ç. hakkında başlattığı takipte keşideci konumunda olan takip borçlusunun takibin kesinleşmesinden sonra İİK.’nun 71/son maddesi koşullarında icra mahkemesine yaptığı başvuruda mahkemece İİK.’nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı Kanun’un 33/a maddesi nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerinde ise de, (TTK.726.mad.) ………’in icra kefili olduğu ve örnek 53 tebliğ suretiyle hakkındaki takibin kesinleştiği incelenen icra dosyasından anlaşılmıştır.

İcra kefilinin taahhüdü kambiyo taahhüdü niteliğinde bulunmadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipteki dayanak belgenin TTK.’nun hükümleri gereğince uygulanması gereken 6 aylık zamanaşımına tabi değildir. İcra kefilinin borcunun kaynağı icra kefaletinden kaynaklandığı bu nedenle İİK.’nun 38.maddesinde belirtilen ilam niteliğinde bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi hallerde İİK.’nun 39.maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gözetilmeksizin icra kefili hakkında da icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir.

KARAR : Bu nedenle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.Mayıs.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.