Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Döviz Dolar Euro İcra Takibi

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/661
K. 2011/3652
T. 10.3.2011
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacının Senede Bağlanan Borcu Ödediğine İlişkin İddiası – Davalı Tarafa Ödemelerinin Başka Bir Hukuki İlişkiden Kaynaklandığını Savunması İçin Yemin Dahil Tüm Delillerinin Sorulması Gerektiği )
• TAKSİTE BAĞLANAN BORÇLARIN ÖDENMESİ ( Menfi Tespit Davası/Davacının Senede Bağlanan Borcu Ödediğine İlişkin İddiası – Davalı Tarafa Ödemelerinin Başka Bir Hukuki İlişkiden Kaynaklandığını Savunması İçin Yemin Dahil Tüm Delillerinin Sorulacağı )
• SENEDE BAĞLANAN BORÇ ( Menfi Tespit Davası/Davacının Senede Bağlanan Borcu Ödediğine İlişkin İddiası – Davalı Tarafa Ödemelerinin Başka Bir Hukuki İlişkiden Kaynaklandığını Savunması İçin Yemin Dahil Tüm Delillerinin Sorulacağı )
2004/m.72
ÖZET : Menfi tesbit davasında, taraflar arasında yapılan protokolle davacının davalıya borçlu olduğu ve bu borcun senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı, davacının ödemelerinin önceki takip sebebiyle ve başka hukuki ilişki sebebiyle ödendiğini savunmuş, davacı ise mevcut protokol ve senetler dışında aralarında borç ilişkisi bulunmadığını, yurtdışında olması sebebiyle havale gönderdiğini, senetlerin davalıda kaldığını iddia etmiştir. Mahkemece davalı tarafa ödemelerinin başka bir hukuki ilişkiden kaynaklandığı savunması için yemin dahil tüm delilleri sorulup araştırılmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine davalı vekilinin inkar tazminatı isteminin kabulüne yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı ile aralarında yapılan 14.8.1998 tarihli protokole göre davalıya 200.000 DM borçlu olduğunu ve bu borcun protokolde yazılı 2000’er DM lik senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu protokol ve senetlere göre davalıya bir kısım ödemeler yaptığı halde davalının bunları dikkate almayarak senetleri takibe koyduğunu bildirerek borçlu olmadığının tesbitini ve % 40 tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.

Davalı davacının yaptığı ödemelerin başka borca ve önceki takibe ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın reddine ve davalı yararına % 40 oranda kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında yapılan 14.8.1998 tarihli protokolle davacının davalıya 200.000 DM borçlu olduğu ve bu borcun 2.000’er DM lik 15.10.1998 tarihinden başlayan 15.12.2006 tarihinde biten senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı bu senetlere ve protokol borcuna mahsuben davalıya ödemeler yaptığını ancak bunların dikkate alınmadan takip yapıldığın bildirerek borçlu olmadığının tesbiti için eldeki davayı açmıştır. Davalı ise davacının yaptığı bu ödemelerin senetlere mahsuben yapıldığına ilişkin şerh taşımadığını, ayrıca ödemelerin önceki icra takibi ve başka hukuki ilişki sebebiyle ödendiğini savunmuştur. Davalı daha önce 30.5.2005 tarihinde 6000 DM alacak üzerinden yaptığı takipte protokoldeki senetlerden 15.1.2005 ve 15.2.2005,15.3.2005 vadeli senetleri dayanak göstermiş, eldeki davanın dayanak 22.5.2006 tarihli 27.397,96 TL alacağın tahsili için yaptığı icra dosyasında 15.4.2005 tarihinden 15.5.2006 tarihine kadarki senetlerin tahsili talep edilmiştir. Davacının senede ilişkin yapıldığına dair şerh taşımayan havalelerinde 24.12.2004 tarihinden 22.5.2006 tarihleri arası 11.520 Euro ödediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının ödemelerinin senede ilişkin olduğuna ilişkin şerh taşıması ve önceki takip sebebiyle ödendiği, mevcut takip sebebiyle davacının borcunun ödenmediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davalı, davacının ödemelerinin önceki takip sebebiyle ve başka hukuki ilişki sebebiyle ödendiğini savunmuş, davacı ise mevcut protokol ve senetler dışında aralarında borç ilişkisi bulunmadığını, yurtdışında olması sebebiyle havale gönderdiğini, senetlerin davalıda kaldığını iddia etmiştir. Taraflar arasında yazılı protokol ve protokolde yazılı senetlere dayalı bir borç ilişkisi dışında başka bir borç ilişkisi için davacını ödeme yaptığı savunması karşısında başka hukuki ilişkiyi ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf bu yönde bir delil sunamamıştır. Ayrıca dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, davacı hakkında daha önce yapılan takip sebebiyle oluşan borç ve ödemelerin bu takibe konu senetler için yapılıp yapılmadığı, artan bir kısım var ise davaya konu dayanak icra takibinde bakiye borç miktarının belirlenmesi gerekir, ( protokolün DM üzerinden yapılması, ödemelerin ise Euro üzerinden yapılması sebebiyle döviz değer dönüşümleri de yapılarak ). Mahkemece davalı tarafa ödemelerinin başka bir hukuki ilişkiden kaynaklandığı savunması için yemin dahil tüm delilleri sorulup araştırılarak, ispatlanamadığı takdirde, bilirkişi incelemesi yapılarak az yukarda izah edilen şekilde taraf ve yargı denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeple kararın davacı yararına BOZULMASINA, Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 10.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.