Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Dolandırıcılık

Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde düzenlenmiş olan dolandırıcılık suçu malvarlığına karşı işlenen suçlar kategorisinde yer almaktadır. Bu suçun olaşabilmesi için mutlaka hileli bir davranışın olması gerekir. Aksi halde hırsızlık suçu meydana gelir. Bu suç günümüzde oldukça yaygındır. Bir çok kişi bu suçtan dolayı mağdur olmaktadır.

Dolandırıcılık suçu genel olarak asliye ceza mahkemesinin görev alanına girer. Fakat TCK’nın 158. maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmişse görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Bu suçun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Eğer suçun nitelikli hali işlenmişse 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir.

Dolancırıcılık Suçu ve Cezası

Bu suçun cezasının alt ve üst sınırı hakkında yukarıda ayrıntılı bilgi vermiş bulunuyoruz. Bu suça verilecek cezanın alt sınırdan uzaklaşması için somut gerekçelere ihtiyaç vardır. Suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, suçun daha öncede işlenmiş olması, suçu meslek edinme gibi durumlarda mahkeme alt sınırdan uzaklaşarak ceza verebilir. Dolandırıcılık suçundan dolayı yargılanan bir kişi mutlaka iyi bir ceza avukatı yardımı almalıdır. Ceza avukatı yardımı alınmadan savunma yapılması telafisi mümkün olmayan durumlara neden olabilir. Özellikle Ankara gibi büyük illerde çok fazla sayıda dolandırıcılık suçu işlenmektedir. Bu nedenle Ankara’da sadece dolandırıcılık suçlarıyla ilgilenen savcılık ve kolluk birimleri oluşturmuştur.

Dolandırıcılık Suçu Yargıtay Kararı

T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 2004/15126
K. 2005/2640
T. 15.3.2005
• DOLANDIRICILIK SUÇU ( Başkası Adına Çek Keşide Etme Yetksi Bulunan Kimsenin Verdiği Karşılıksız Çekin Bu Suçu Oluşturmadığı )
• KARŞILIKSIZ ÇEK ( Başkasının Verdiği Vekaletmeye Dayanarak Keşide Edilen Çekin Karşılıksız Çıktığı – Dolandırıcılık Suçu Oluşturmadığı )
3167-1/m.
5237/m.

ÖZET : Sanığın babası adına çek keşide etme yetkisinin bulunduğunun anlaşılmasına göre sanığın eyleminin karşılıksız çek keşide etme suçunu oluşturacağı gözetilmeden dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması hatalıdır.

DAVA : Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Mustafa’nın yapılan yargılama sonucu, dolandırıcılık suçundan hükümlülüğüne ilişkin Bursa 1.Asliye Ceza Mahkemesi´nce verilen 28.11.2002 tarih ve 2000/1181 esas 2002/775 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 8.7.2004 tarihinde Dairemize gönderilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Suça konu çekin sanığın babası Mehmet’e ait bankadaki hesaptan keşide edildiği, Mehmet’in hazırlıktaki beyanında çekin kendisine ait olduğunu ancak oğlu Mustafa tarafından imzalandığını belirtmesine, sanığın da temyiz dilekçesinde suça konu çeki babasının verdiği vekaletnameye istinaden keşide ettiğini bildirerek vekaletname örneği ibraz etmesine, ibraz edilen Göle Noterliğince düzenlenmiş 18.6.1997 tarihli 1374 yevmiye nolu vekaletname örneğinden sanık Mustafa’nın babası Mehmet adına çek keşide etme yetkisinin bulunduğunun anlaşılmasına göre sanığın eyleminin 3167 Sayılı Kanun´un 16/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız çek keşide etme suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 15.03.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  1. Cemil