Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Boşanma Davasında Mal Kaçırma

Boşanma sürecine giren bir çok çift birbirinden mal kaçırmak için farklı arayışlar içerisine girmektedir. Boşanma davasında mal kaçırma çok sık rastlanılan bir durumdur. Evlilik birliği içerisinde edinilen ev yada arabanın boşanmadan önce satılması durumunda karşı taraf bu konuya ilişkin dava açabilir.

Boşanmada davasında mal kaçırma sanıldığı kadar basit bir işlem değildir. Zira boşanmada önceden malların satılması veya malların başkası üzerine devredilmesi bu mallar üzerinde hakkı sona erdirmez. Açılacak dava ile söz konusu malların değeri tespit edilir ve bu değer üzerinden mallar paylaştırılır.

Boşanma davasında önce bankada biriktirilen paralarda ortak olduğundan. Boşanma davası sırasında bu paranın çekilmesi durumunda karşı taraf bu paralardan kendisine düşen pay için dava açabilir. Zira söz konusu para edinilmiş bir maldır ve diğer eşin o para üstünde hakkı vardır.

Mal rejiminden kaynaklanan davalar oldukça uğraştırıcı ve uzun sürer. Bunun yanında bu dava elde edilecek tutarlar bazen çok ciddi seviyelere ulaşabilir. Bu nedenle bu davaların boşanma avukatı yardımı ile açılması çok daha iyi olur. Böylece hem davanız kısa sürede sonuçlanır hemde hak kayıplarının önüne geçilir.

Boşanma Davasından Önce Satılan Mallar

Boşanma davasından hemen önce kötü niyetli şekilde satılan mallardan dolayı Aile mahkemesinde katkı payı alacağı davası açılabilir. Örneğin Ankara ili Çankaya ilçesinde bulunan bir taşımaz evlilik birliği içerisinde alınmışsa ve boşanma davası açmadan kısa bir süre önce satılmışsa bu durumda Ankara’daki bu ev ortak maldır. Bu nedenle Ankara ilindeki evin değer bilirkişi yardımı ile tespit edilir ve karşı tarafa bu tutar üzerindeki hakkı verilir. Boşanma davasında mal kaçırma durumunda mutlaka avukat yardımı alınmasını tavsiye ederim. Konu hakkında ayrıntılı bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

Boşanma Mal Kaçırma Yargıtay Kararları

T.C.

YARGITAY
2.HUKUKDAİRESİ.2005/16726.2006/1095T. 7.2.2006

• MAL REJİMİ ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.’dan Önce Edinilmiş Mal – Davacının Davalıya Ait Kişisel Malın Edinilmesinda Ziynetlerini Bozdurarak ve Babasından Aldığı Parayı Koyarak Katkıda Bulunduğu İddiası/Aile Mahkemesinin İncelemesi Gereği )

• DEĞER ARTIŞ PAYI ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.’dan Önce Edinilmiş Taşınmaz – Katkıda Bulunan Eşin Tasfiye Sırasında Ortaya Çıkan Değer Artışı İçin Katkısı Oranında Alacak Hakkına Sahip Olacağı )

• KATKI PAYI ALACAĞI ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.’dan Önce Edinilmiş Taşınmaz – Katkıda Bulunan Eşin Tasfiye Sırasında Ortaya Çıkan Değer Artışı İçin Katkısı Oranında Alacak Hakkına Sahip Olacağı )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Mal Ayrılığı Rejimine Tabi 4721 S.K.’dan Önce Edinilmiş Mal – Davacının Davalıya Ait Kişisel Malın Edinilmesinda Ziynetlerini Bozdurarak ve Babasından Aldığı Parayı Koyarak Katkıda Bulunduğu İddiası/Katkı Payı Alacağı )

4721/m.202,218,219,220/2,227/14722/m.10/1743/m.170
ÖZET : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. ( 743 s. MK m. 170 ) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK m. 202 )
Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar ( TMK m. 219 ) ile eşlerden her birinin kişisel mallarını ( TMK m. 220 ) kapsar. ( TMK m. 218 )
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. ( TMK m. 220/2 )
Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. ( TMK m. 227/1 )
Davacı, davalıya ait kişisel malın edinilmesi sırasında ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğunu, katkısının, malın o tarihteki rayiç değerinin üçte biri oranında olduğunu ileri sürdüğüne göre, istek, Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Bu madde ise Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Davacının; alımında katkıda bulunduğunu iddia ettiği taşınmaz, 06.08.1998 tarihinde koca tarafından üçüncü kişiden kooperatif üyeliği devralınmak suretiyle iktisap edilmiştir. Taraflar 31.10.1980’de evlenmişlerdir. Boşanma davası ise 14.09.2004 tarihinde açılmış olup devam etmektedir.
Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar. ( 4722 sayılı Yürürlük Kanunu m. 10/1 ) Şu halde, evlenme tarihinden, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadarki dönemde geçerli rejim mal ayrılığıdır. ( 743 s. MK m. 170 ) Bu tarihten sonra ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. ( TMK m. 202 )
Edinilmiş mallara katılma rejimi; edinilmiş mallar ( TMK m. 219 ) ile eşlerden her birinin kişisel mallarını ( TMK m. 220 ) kapsar. ( TMK m. 218 )
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan malvarlığı değerleri o eşin kişisel malıdır. ( TMK m. 220/2 )
Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur. ( TMK m. 227/1 )
Davacı, davalıya ait kişisel malın edinilmesi sırasında ziynetlerini bozdurarak ve babasından aldığı parayı koyarak katkıda bulunduğunu, katkısının, malın o tarihteki rayiç değerinin üçte biri oranında olduğunu ileri sürdüğüne göre, istek, Türk Medeni Kanununun 227. maddesine dayanmaktadır. Bu madde ise Aile Mahkemelerinin görevine girmektedir. O halde işin esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

  1. Önder