Avukat Dinç Can Kaptan'ın BBC gazetesi Bilişim Suçları Dijital Şiddet üzerine son röportajını okumak için lütfen tıklayın.  Cumhuriyet Gazetesi'nde de yayınlanan bu röportajı Cumhuriyet Gazetesi üzerinden okumak için ise lütfen burayı tıklayın.

Boşanma Davalarında Tazminat

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/2792
K. 2011/4221
T. 10.3.2011
• KİŞİLİK HAKLARININ SALDIRIYA UĞRAMASI ( Kusurlu Olandan Manevi Tazminat İstenebileceği – Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları Tazminata Esas Olan Fiilin Ağırlığı İle Hakkaniyet Kuralları Dikkate Alınarak Kadın Yararına Uygun Miktarda Hükmedilmesi Gerektiği )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları Tazminata Esas Olan Fiilin Ağırlığı İle Hakkaniyet Kuralları Dikkate Alınarak Kadın Yararına Uygun Miktarda Hükmedilmesi Gerektiği )
• BOŞANMA ( Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Sebep Olan Olaylarda Tazminat İsteyen Davalı-Davacı Kadının Ağır ya da Eşit Kusurlu Olmadığı ve Bu Olayların Kişilik Haklarına Saldırı Teşkil Ettiği – Kadın Yararına Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gerektiği )
• VEKALET ÜCRETİ ( Karşılık Boşanma Davasında Davalı-Davacı Kadının Kendisini Vekil İle Temsil Ettirmesine Karşılık Lehine Vekalet Ücreti Takdir Edilmemesinin İsabetsiz Olduğu )
4721/m.4,174/2
818/m.42, 43, 44, 49
ÖZET : Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.

Davalı-davacı kadının maddi tazminat istemi bulunmadığı halde taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde maddi tazminat yönünden ret hükmü kurulması da doğru bulunmamıştır. Karşılık boşanma davasında davalı-davacı kadının kendisini vekil ile temsil ettirmesine karşılık lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından, kusur, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, kusur, nafakalar, tazminatlar, ziynetler, tefrik kararı ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-) Davacı-davalı koca, 3.12.2007 tarihinde eşinin eve dönmesi için noter vasıtasıyla ihtarname gönderdiğinden önceki olayları affetmiş sayılır. Toplanan delillerden; eşini istemediğini söyleyen evden kovan davacı-davalı koca boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurludur. Davacı-davalı koca tarafından açılan boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken kabulüyle boşanmaya karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu husus temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.

2-) Temyiz nedenlerine yönelik olarak yapılan incelemeye gelince;

a-)Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b-)Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( T.M.K. madde 4 B.K. madde 42, 43, 44, 49 ) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

c-)Davalı-davacı kadının maddi tazminat istemi bulunmadığı halde taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde maddi tazminat yönünden ret hükmü kurulması da doğru bulunmamıştır.

d-)Karşılık boşanma davasında davalı-davacı kadının kendisini vekil ile temsil ettirmesine karşılık lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de isabetsizdir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda 2/b, c ve d bentlerinde gösterilen sebeplerle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarda 2/a bendinde açıklanan sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Orhan’a yükletilmesine , peşin harcın mahsubuna 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına , istenmesi halinde temyiz peşin harcın yatıran Zeynep’e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.